9 Ekim 2011 Pazar

Kadın Ve Eylem

  Ataerkil toplum,o kadar sağlam temelleri vardır ki hayattaki iyileştirmeler halen olgun bir düzeye ulaştıramamıştır.Geçmişe dönüp bakmak ve yeni söylemler oluşturmak zorundayız.Ancak böylesi bir uzaklıktan daha geniş bir perspektiften hareketle bugüne ve yarına ilişkin öneriler ve söylemlerde bulunabiliriz.
   Her ülkede özellikle oryantalist kültüre yatkın olanlarında kadının hak istemesi daha zordur.Fakat günümüzden 12-13 yüzyıl Avrupa'sına gittiğimizde kadına kilisede bile yer verilmemiştir.Kadınlar erkek ve kilise baskısından kurtulmak için kentlerin kıyısında topluca evlerde yaşıyorlar,dul ya da hiç evlenmemiş bu kadınlar böylece feodal toplumun onlara sunduğu tek seçenekleri olan evlenme ve rahibe olmanın dışında çıkış yolu bulmuşlardır.Kadınların bu direnişine büyücülük yapıyorlar iddiası ile Papa,1258'de Engizisyon Mahkemesi'yle kararla aldığı on binlerce kadının yakılması sonucunu getirmiştir.Avrupa'da Rönesans ile birlikte feminizm tarihe adımını atmıştır.
  Kadını aşağılanan bir toplumun tümü aşağılanmış demektir.Kadın tüm halkın onurunun kavgasını verir.Kadınların öldürülmesine seyirci kalan bir ülkede herkes suçludur bunda herkesin parmağı vardır.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder